Doğu Karadeniz’de asırlardır süregelen bir gelenek... Doğanın sırlarına ortak olan insanın, onunla hâkimiyet mücadelesi…

İz, merceğini bu kez atmaca geleneğine tutuyor! Karadeniz’de Rize’den Hopa’ya kadar bir alanda sürdürülen kültür ekrana taşınıyor! Her yıl Ağustos ortasından Kasım’a kadar bölgede atmaca mevsimi yaşanıyor. Danaburnu denilen böceğin topraktan çıkarılmasıyla başlayan süreç bıldırcın avına kadar devam ediyor. Ama en önemli aşama kuşkusuz atmacanın yakalanması…

Atmacacılar, bazen toprağın, bazen gübrenin içinden çıkardıkları danaburnu ile atmaca sezonunu açıyorlar. Böcekler, tuzağın alt bölmesine yerleştiriliyor. Daha sonra, sonbaharda göç yolu olarak Karadeniz’i kullanan, kızıl sırtlı örümcek kuşunu yakalamaya yaylalara, çay bahçelerine çıkıyorlar. Böcek, çekirge gibi türlerle beslenen ötücü kuş, etrafta kimsenin olmadığına emin olduğunda tuzağa giriyor. Ardından daha zahmetli ama atmacacılar göre en önemli aşamaya sıra geliyor. Bir tutkuyla, bir aşkla bağlı oldukları atmaca yakalama işi, birçokları için hayattaki en büyük keyif.

Gökyüzünün bu asil üyesine söz geçirebilmek bölgede itibar kazanmanın da en etkili yollarından… Yakalanıp, eğitilen atmacayla bıldırcın avlanması ise geçmişte asıl amaç iken, şimdi bir hobi niteliğinde.

Peki, nasıl çıktı bu avcılık yöntemi? Hangi ihtiyaçlar insanı doğayla böylesi bir mücadeleye itti? Dün nasıldı, bugün nasıl yapılıyor?
İz, atmaca geleneğine dair tüm sorulara cevap arıyor… İz’de İzleyin!