Gazeteci Metin Göktepe 8 Ocak 1996 günü Eyüp Spor Salonu'nda gözaltındayken işkenceyle öldürüldü. Oysa Evrensel muhabiri Göktepe sarı basın kartı olmadığı için gözaltına alınmıştı. Gazeteci olduğu için polislerce “özel muameleye” tabi tutuldu: Kaba dayakla öldürüldü! Metin’in gazeteci arkadaşları Yakın Tarih’e “Göktepe Davası” olarak geçen bu cinayeti yıllarca bıkmak bilmez bir fikri takip ile izlediler. Bu dava sayesinde Babıali’de muhabirlik yıllar sonra yeniden layık olduğu mevkiye oturdu. Habercilik yazı işlerinden, muhabirlerin inisiyatifine geçti: Gazetecilik taçlandı! Bu süreçte Metin’in annesi Fadime Göktepe, bütün muhabirlerin annesi haline geldi. Afyon, hak savunuculuğunun mabedi oldu. Bu mabedin merkezinde ise gazetecilik vardı. Göktepe’yi katleden devlet memurları mahkum oldu. 1908’de başında Galata Köprüsünde vurulan Hasan Fehmi’den bu yana böylesi bir meslek dayanışması yaşanmadı. Gazeteci Nazım Alpman, Metin Göktepe davasını, Yakın Tarih’in çerçevesi içine alıyor. Davayı izleyen gazeteciler, Göktepe’nin arkadaşları, ailesi ve Fadime Ana İZ ekranlarına geliyor.