Birey, mekanlar arasında yaşıyor. Yaşam alanlarının başını da, hayatının üçte birini geçirdiği “çalışma mekanları” çekiyor. Bir masa, toplantı odası, koltuklar; ihtiyaçlar ve beklentiler doğrultusunda yeni ve farklı fiziksel görünümler kazanıyorlar. Amaç ortak: Verimi arttırmak, pratik çözümlerle iş gücü kapasitesine dönüşmesine katkı sağlamak. 21. yüzyıl Türkiye’sinde ağır sanayiden, otomotive, inşaat sektöründen tekstile uzanan geniş üretim yelpazesinde, insanın günlük ihtiyacının göz önünde tutulduğu, çalışmak kadar, emeğinin karşılığı verimi alabileceği ortamlar yaratmak, artık kaçınılmaz bir ihtiyaç. Ağa Han Mimarlık Ödülleri’nin ışığında, “çalışma mekanları” yeni bir silüet kazanıyor. Endüstriyel yapılar içinde, bireysel çalışma mekanları veya açık çalışma ortamları nefes alınabilecek yaşam alanlarına dönüşüyor. Akıllı binalar artık bir lüks olmaktan çıkıp, bir ihtiyaç haline geliyor. Mimari çözümler, teknolojik yeniliklere ayak uyduruyor. Mimar ve iş sahibi çözümü ortak arıyorlar. Günümüzde işletmeler, üretim faktörlerini en uygun şekilde kullanabilmek ve verimi maksimuma ulaştırmak adına neler yapıyor? Ne tür mimari çözümler getiriyor? Mimarlar tasarımlarında, estetik kaygıyla fonksiyonelliği nasıl biraraya getiriyor? İşveren, mimar ve çalışan üçgenindeki dengeyi nasıl korunuyor? Umur Matbaacılık, ATT Tekstil Fabrikası, Kanyon Alışveriş Merkezi, Kale Seramik, Sabiha Gökçen Havalimanı ve Doğu Sanayi Sitesi, endüstriyel yapıların ve fabrikaların gelenekselleşen soğuk yüzeylerinden, çağdaş ve sıcak tasarımlara geçişin örnekleri olarak İZ TV’de...