Sudaki İzler; dünyada sadece Ege kıyılarında yaşayabileceğiniz bir maceraya yelken açıyor, dalışlı Mavi Yolculuk’a çıkıyor. Selimiye’den Datça’ya oradan da Bozburun’a dümen kıran guletimiz güvertesindeki balıkadamlara denizin bereketini sunmak için biçilmiş kaftan. Ancak Hisarönü Körfezi’nde avlanan eski balıkçılar daha güverteden bakınca 35 metrede oynaşan balık sürülerini görebilirken, Savaş Karakaş’ın balık görmek için 35 metreye dalması gerekiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve OECD gibi kuruluşlar, küresel balık stoklarının tükenme ve çöküş aşamasına geldiği konusunda hemfikirler. Ne yazık ki son yıllarda bizim denizlerimizin de bereketi kaçmış.

Orfoz ve lahoz gibi Ege’ye has bayrak türleri ara ki bulasın. 100 yıl önce 230 çeşit balık varken bugün Marmara’da 52 çeşit balık var. Özellikle kalkan, kefal, kolyoz, lüfer ve uskumru gibi türlerin üretim rakamlarındaki düşüş önlenemiyor. Acı olan, bu gerilemenin yüzyılın son çeyreğinde başlamış olmasıdır. Bu kötü gidişatın ise iki temel nedeni var: Aşırı avlanma ve kirlilik. 

Savaş Karakaş; balık peşinde koştuğu bir mavi yolcukta konuyu uzmanların tartışmasına açıyor, çözüm önerileri arıyor, İz’de izleyin.