Bir kertenkeleyle göz göze gelmek tüylerinizi mi ürpertiyor? Ya da her gördüğünüz yılanı zehirli sanıp korkuya mı kapılıyorsunuz? Peki bir kurbağayla karşılaştığınızda ondan çok daha uzaklara, çok daha hızlı mı sıçrıyorsunuz? Atak hareketleri, soğuk bedenleri ve pürüzlü derileri sizi endişelere mi boğuyor? O zaman onlara bir de zooloji laboratuarlarının güvenli ortamında, bilimin ışığında bir göz atın... Çünkü sürüngenlere dair tüm korkuların heyecana ve meraka dönüştüğü nokta, tam da burada başlıyor: Hatay'da yeni bir yılan türü, Türk bilim insanları tarafından keşfediliyor. "Rhynchocalamus barani", Türkçe ismiyle Amanos Yılanı, 2007 yılında dünya herpetoloji literatürüne kendini kabul ettiriyor ve Türkiye’de amfibi ve sürüngen biliminde yeni ufuklar açıyor. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde Amanos Yılanı üzerine yapılan morfolojik çalışmalar, genetik araştırmalarla birleştiğinde, Türkiye'de yasayan yılan türlerinin bilinmeyenleri de yavaş yavaş çözülüyor... Sürüngenlerin davranış özellikleri ve yaş tespitleri ise, yine Prof. Kurtuluş OLGUN ve ekibi aracılığıyla, Türkiye’deki kuyruklu kurbağaların (semenderler) tür olarak devamlılığı ve popülasyonuna dair ipuçları veriyor. Çünkü insan ırkının devamlılığı, doğayı ortaklaşa paylaştığı sürüngenlerin ve tüm diğer canlıların yaşamasına bağlı.. Türkiye'nin en önemli herpetologları, "Darwin’in Torunları: Sürüngenler"de buluşuyor. Türkiye’de yaşayan engerek türlerinin zehirlerinden zehirli ve zehirsiz yılanlar arasındaki farklara; evrim sürecinden türlerin kökenine ve sürüngenlerle ilgili efsanelerden bilimsel gerçeklere uzanan, uzun ve ince bir yola davetlisiniz.