Genel İzleyici Kitlesi
HD Görüntü Kalitesi
30 Dakika
11. Bölüm
Çarşı Pazar Zanzibar
Bölümü Satın Al
Bölümler

Serkan Ercan, Gidiş-Dönüş kuşağındaki serüvenlerine şimdi de Afrika'yı ekliyor.

Serkan Ercan'ın bu seferki durağı, Tanzanya'ya bağlı özerk bir ada olan Zanzibar.

Uzun yıllar sömürge kolonileri için önemli bir liman olan Zanzibar, Tanzanya'nın başkenti olan Darüsselam'dan küçük bir uçakla geçiş yapıldıktan sonra ulaşılan ve doğallığını hâlâ koruyan sıcak bir tropik cennet.

Zanzibar Adasındaki Taş Şehir (Stone Town), Doğu Afrika’daki eski kıyı ticaret şehirlerinin en güzel örneklerden biri. Kent, dokusunu ve el değmemiş doğasını korurken, Afrika, Arap, Hint ve Avrupa kültürlerinin farklı öğelerini bin yıldan uzun bir sürede harmanlayarak, oluşturduğu kendine has kültürünü yansıtan muhteşem yapılarla dolu. Ünlü Queen grubunun efsanevi solisti Freddie Mercury de bu şehirde doğmuş ve artık bir otel olan evini gezmek mümkün.

Adanın güneyinde kalan Kzimkazi balıkçı köyü 12. yüzyıldan kalan adanın en eski camisine ev sahipliği yapmasının yanı sıra yunuslarla yüzmek için en ideal bölge. Buradan teknelere binmeden önce şnorkel kiralıyor ve yunuslarla yüzmek için 6-7 metrelik teknelerle denize açılıyorsunuz.

Zanzibar adasına 45 dakika mesafede yer alan Chango adası, diğer ismiyle Prison Island yani Hapisane Adası'nda, dev kara kaplumbağalarını görmek mümkün. Adadaki dev kara kaplumbağaları 1919 senesinde Seyşeller hükümetinin Zanzibar sultanına hediye ettiği kaplumbağaların çocukları ve torunları. Aslında ilk hediye edilen bir dişi bir erkek kaplumbağa imiş ve bunlar Zanzibar merkezinde yaşıyormuş. Ama üremeye başlayınca ve açlık ile boğuşan halk yemek üzere kaplumbağalara saldırmaya başlayınca soyları tükenmesin diye kaplumbağalar bu adaya getirilerek korunma altına alınmış. Günümüzde adada yaklaşık 103 — 110 civarında dev kara kaplumbağası var ve bu kamplumbağalar 200 yaşına kadar yaşayabiliyorlar.

Adanın bir diğer isminin Hapisane Adası olmasının nedeni, burada yer alan hapishane. Gerçi bina o dönemde hapishane olarak inşa edilmiş ama hapishane olarak kullanılmamış. Buraya Zanzibar adasındaki lepralı yani cüzzamlı hastalar getirilip yerleştirilmiş, bir nevi lepra hastanesi olarak görev yapmış. Binanın dışını saran kalın köklü sarmaşıklar ve ağaç dalları binaya çok değişik bir hava vermiş.

Beyaz bir kumsala sahip, denizi pırıl pırıl ışıldayan bu ada sessiz ve huzurlu anlar geçirmek için ideal bir dinlenme noktası.

Zanzibar'ın bir diğer özelliği de şüphesiz baharat bahçeleri. Zanzibar'da ilk baharat üretimi 1818 senesinde Umman Sultanının Zencefil üretilmesi emrini vermesi ile başlamış. Yüzyılın ortalarına gelindiğinde Zanzibar dünyanın en büyük baharat üreticisi haline gelmiş. En fazla üretilen baharatlar arasında tarçın, vanilya, kırmızı biber ve kara biber türleri varmış. Hatta baharat ihracatı o kadar gelişmiş ki, köle ve fildişi ticareti baharatın gerisinde kalmış. Bu nedenle 19. yüzyıl sonlarında ada Baharat Adası olarak anılır olmuş.

Zanzibar akşamlarında yemek için insanlar genelde şehir merkezine kurulan seçeneği bol yemek pazarlarını tercih ediyorlar. Plastik tabaklarda servis edilen birbirinden farklı yemeklerin bulunduğu pazarda çeşitli sayıda, lezzetli ve ucuz yemekler tatmak mümkün.

Baharat adasının tropik kumsallarında ve daracık tarih kokan sokaklarında dolaşan Serkan Ercan, Zanzibar halkıyla yaptığı sohbetlerle izleyenleri Afrika'nın canlı ve samimi kültürüyle buluşturuyor.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yapılmadı. İlk yorumu siz yapın.