Çarşının tanımı için bilinen en eski simge; bir Mısır hiyeroglifinde yer alır.
Bu bir daire ve içindeki bir çarpı işareti olarak görülür. Çevredeki daire, kenti ve onu koruyan duvarı, çarpı işareti ise, merkezdeki yerleşim dokusunu ve çarşıyı betimler..
Her çağda; ait oldukları toplumların, yaşam biçimlerini, alışkanlıklarını, kültürlerini, hatta uygarlık düzeylerini yansıtan çarşılar; Osmanlı’nın sosyal hayatın kalbinin attığı yerdi.
Osmanlının nabzı başka hiçbir yerde olmadığı kadar, çarşıda atardı; orada, her tabakadan erkek ve kadın karşılaşır, çok farklı diller ve yerel ağızlar bir araya gelirdi. Kent cemaatinin ve gündelik yaşamdaki her ayrıntının iç içe geçip kaynaştığı yerdi çarşılar..
Pekii, çarşı kültürü zamanla nasıl değişti? Bugün, Osmanlıda yerleşim yerlerinin merkezlerinde bulunan çarşıların konumları hakkında, aynı bilgiyi vermek mümkün mü?
1940’ların ikinci yarısından başlayarak; “parekende alışveriş” alışkanlığının değişimine neden olan bir takım unsurlar yaşandı. Soğutucuların yaygın biçimde kullanılmaya başlanması bile , çarşı kültürünü zedeleyen bir etken olabilir mi?
Kentin; rengini hala koruyabilen köşelerinin izini sürün...
Osmanlı’dan günümüze; İstanbul’un “Çarşı kültürü ” ekrana geliyor.