1.1 milyon yıl öncesinden başlayıp 10.000 yıl öncesine kadar aralıklarla süren volkanik patlamaların izlerini taşıyan ve antik tarihçi Strabon’un “Katakekaumene” yani “yanık ülke” olarak isimlendirdiği Kula ve çevresi UNESCO tarafından Türkiye’nin ilk jeoparkı ilan edildi. Anadolu’nun en genç volkanlarının yer aldığı, prehistorik çağ insanlarının ıslak volkan küllerinin üzerinde yürüyerek günümüze ulaştırdığı ayak izlerinin bulunduğu ve erozyonun yeryüzü heykelleriyle donattığı bu alışılmadık coğrafyayı Biyolog Rıfat Çığ ile keşfe çıkmaya ne dersiniz? Kula yanık coğrafyasıyla olduğu kadar tarihten günümüze ulaşan izleri, evleri, ve daha bir çok güzelliğiyle Ayak İzlerinde..
Kula, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile Ege Bölgesi'nin ön plana çıkan ilçelerinden biri. Eski dönemlerde şehrin bulunduğu bölge, civarına kurulmuş bulunan Mysien ve Lidya'nın arasındaki bir yerleşim alanıdır. Buradan geçmekte olan yol Sardes-Salihli'den başlayarak, Menye, Sandal ve Gölde üzerinden devam eder.
İlkel insan ayak izleri, yöredeki volkan konilerinden biri olan Divlit Tepe konisinin yanında görülmüştür. Burada ilkel insan ayak izlerinin yanında, hayvanların ayak izlerine, ilkel insanların taşıdığı yük izlerine ve yine ilkel insanların yere oturma izlerine de rastlanmıştır. İlkel insanların yaşadığı devirlerde, sürüler halinde mağaralarda, ağaç kovuklarında konakladığı bilindiğinden, Yanık Ülke onlar için uygun bir yaşama alanı sunmaktaydı.
Benzeri Fransa, İtalya ve Macaristanda olmak üzere sadece 4 yerde görülebilen ilkel insan fosil ayak izleri, Kula'yı dünyaca ünlü bir Jeopark haline getirmiştir. Kula, tüm bu benzersiz coğrafi özelliklerinin yanı sıra, 18. yüzyıldan kalma ahşap evleri ve dar sokaklı mahalleleriyle, ziyaretçilerini rengarenk bir gezintiye çıkarıyor.
Henüz Yorum Yapılmadı. İlk yorumu siz yapın.