Siyasi ve dini geçmişinin yanı sıra, büyüklüğü ve ihtişamıyla yüzyıllardır adından bahsettiren ve günümüze kalmayı başaran bir yapı...Dünyanın her yerinden insanların görmek için akın akın geldiği, görenlerin ise bir daha unutamadığı Ayasofya, İstanbul'un da en önemli simgelerinden biri aynı zamanda...

İmparator Justinianus'un hayali o güne kadar görülmemiş büyüklükte ve ihtişamda bir kilise yaptırmaktı. Bunu başardı da ...Bizans'ın egemen olduğu tüm eyaletlere haber salarak, ellerindeki antik dönemlerden kalan en değerli mimari parçaları İstanbul'a göndermelerini istedi.Mimarisiyle olduğu kadar mozaikleri, sutunları, sutun başlıkları ve kemerleriyle Bizans taş işçiliğinin görkemli örneklerinin yer aldığı Ayasofya, Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'da yapmış olduğu en büyük klise olmuştur.Bizans İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği bir katedral olarak kalan Ayasofya,Fatih Sultan Mehmet'in 1453' te İstanbul'u ele geçirmesiyle camiye cevrilmiştir.

Yapılışından günümüze kadar geçen süre içerisinde önemini koruyan ve her dönem ilgi odağı olan Ayasofya, 1935 yılında müzeye çevrilerek yerli ve yabancı ziyaretçilere kapılarını açmıştır.Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz'ın anlatımıyla Ayasofya belgeseli İz Tv.'de