İlk olarak binlerce yıl önce insanlar akan sudan faydalanarak tahta bir tekeri çevirip tahıl öğüttüklerinde, 21. yüzyılda ulusların, özellikle de Orta Doğu'nun kaderini "su"yun belirleyeceğini düşünmemişlerdi. Küresel iklim değişikliğiyle her yıl daha da azalan su kaynakları, artan nüfusun artan enerji ve temel ihtiyaçlarına karşılık su en büyük silah olmaya aday. 50 yıl içerisinde iklim değişikliğinden etkilenecek başlıca ülkeler arasında yer alan Türkiye’de ise, geleceğimiz yalnızca doğal kaynakların doğru kullanımına bağlı.
Zengin su kaynakları, dereler ve nehirler dışa bağımlılığı gittikçe artan enerji ihtiyacımız için vazgeçilmez kaynaklar. Bu kaynakların üzerine kurulan hidroelektrik santrallerinin her biri ise, hem umudun, hem de zihinlerdeki soruların kaynağı. Bir yanda ülke ekonomisine katkısı, bir yanda yanlış ve plansız uygulamalar nedeniyle doğaya verdiği zararlarla HES'ler aslında tam bir soru işareti. Bir yanda doğa adına karşı çıkanlar, bir yanda enerji güvenliği adına isteyenler. Enerji ihtiyacımızın %19'unu karşıladığımız HES’ler ve su sorusunun yanıtlarını İz'de arıyoruz.
Henüz Yorum Yapılmadı. İlk yorumu siz yapın.