İnsan “ben de vardım” izini dünyaya kazıyan, geleceğe belge bırakan bir canlı.
Mağara insanlarının günlüğü olarak, yaşadıkları yerin duvarlarında yer alan resimlerle başlayan “ben de vardım” belgelemesinin serüveni, bugün için, estetiğin ve insan yaratıcılığının sınırsızlığının göstergesi olan, sanatla devam ediyor. Heykel Sanatı, mekanla kurulan iletişimin üç boyutlu nesnesi. Form diliyle kendini anlatan heykel, kentsel mekanlara bambaşka bir işlev sunuyor ve kentle kurulan iletişimde mekanı bütünlüyor.
İstanbul’un gözle görünür boyutları aşan ruhu, meydanlarında, caddelerinde yer alan heykellerle bütünleşir. Heykel, İstanbul’da, hem şehrin meydanlarında bazen de kalabalıklardan uzak mekanlarda çıkar karşımıza. Şehrin heykellerinin her biri, farklı hikayeler anlatır.
Dizelerinde olduğu gibi, Aziz İstanbul’una bir tepeden bakan Barbaros Bulvarı’ndaki Yahya Kemal... Kadıköylüler için buluşma yerlerinden biri olan ve İstanbul'dan yeşilin azalmasına, parkların yok edilmesine kızgın olan Altıyol’daki Boğa... Dünyadaki en güzel deniz heykeli ünvanına sahip, heykel sanatının usta ismi İlhan Koman tarafından bir kadın zarafetinde hayat bulan Akdeniz...
Bu kez, kentin tasarımında en önemli köşe taşlarından olan kimi zaman meydanlarda, kimi zaman ise ara sokaklarda karşımıza çıkıveren şehrin heykelleri dile geliyor. İstanbul’a yaşam veren, şehrin 3 boyutlu öyküleri ile boyutları aşan bir yolculuğa kulak verin
Henüz Yorum Yapılmadı. İlk yorumu siz yapın.