Şehre nefes molası vererek farklı rotalarda farklı tecrübelerle yürüyüşümüze devam ediyoruz.
Rotamız İğneada Longoz ormanını gösteriyor. İstanbul’dan yola çıkarak Kırklareli Demirköy üzerinden bu cennete varıyoruz. Longoz ormanları nadir rastlanan ekosistemlerdir. Türkiye'de İğneada (Kırklareli), Acarlar (Sakarya) ve Sarıkum'daki (Sinop) longoz ormanlarının yanı sıra, Kızılırmak Deltası'nda da (Samsun) longoz niteliğine sahip ormanların çok küçük kalıntıları kalmıştır.
Longoz, denize doğru akan derelerin getirdiği kumların birikerek kıyıda set oluşturması ve dere ağzını kapatması sonucu akarsuyun biriktiği yerde oluşan özel bir ekosistemdir. Yalnızca belirli ağaç; dişbudak, kızılağaç vs. bitki; göl soğanı, su menekşesi, vs. ve kuş; kara leylek, balıkçıl, vs. türleri bu yaşam ortamını tercih ederler.
Bu ekosistemin devamlılığı için en temel koşulu; bol suyun devamlı var olmasıdır. Su, getirdiği kil ve organik materyal ile bu sahaların topraklarını mineral ve organik materyal yönünden zenginleştirir. Bu sucul ormanlar yağmur ormanları gibi gürdür. Bununla birlikte, yağmur ormanları gibi sadece yağışa ve hava nemine değil, daha çok 'taban suyu'na bağımlıdır. Bu özellikleri ile tropikal bölgelerin 'mangrove' ormanlarına benzer.
Türkiye’de bu üç longoz ormanından başka yeterli büyüklük ve kapalılığa sahip alüvyal-subasar orman kalmamıştır. Bu nedenle elimizde kalan son longoz ormanlarının varlıklarını sürdürmeleri çok önemli.
Ülkemizde son kalan bu ormanların ikisi İstanbul’a çok yakın mesafede.. Bir hafta sonu şehre nefes molası vererek gidip görebilirsiniz. Ama hayır gidemem oraya kadar diyorsanız, bu doğa harikası ormana sizi İZ götürüyor. Hiç yorulmadan, ekran başına geçerek İz’de izleyin.
Henüz Yorum Yapılmadı. İlk yorumu siz yapın.