Savaşa Karşı Halk Çıkışı
Türkiye 14 Mayıs 1950’de yapılan genel seçimle tek parti dönemine fiilen son verdi. Demokrat Parti (DP) büyük bir seçim başarısı göstererek Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren ülkeyi yöneten Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) devirerek iktidara geldi.
Türkiye “demokrasi”ye geçtiği kabul edildi. Seçimleri halk desteğiyle kazanan DP’nin ilk işi ne oldu? ABD’nin kuyruğuna katılarak Kore Savaşı’na asker gönderme kararı aldı. Hem de milli iradenin çatısı kabul edilen TBMM’ye bile uğramadan Hükümet kararıyla bunu yaptı.
Türkiye’nin baskı döneminden çıktığını düşünenlere DP değişmeyen gerçeği gösterdi. Başbakan Adnan Menderes ve onun başında bulunduğu hükümete karşı tek karşı çıkış bu ülkenin solcularından geldi. Başında Behice Boran’ın bulunduğu Türk Barışseverler Cemiyeti, 28 Temmuz 1950’de bir bildiri yayınlayarak dedi ki:
-Evlatlarımızı ölüme yollamayın. Bizi ilgilendirmeyen bir çatışmanın ortasına atmayın!
Behice Boran dışında Adnan Cemgil, Vahdettin Barut, Reşat Sevinçsoy, Nevzat Kemal Özmeriç, Muvakkar Güran, “Kore nire?” başlıklı bildiriyi kendi elleriyle dağıttılar.
Behice Boran Eminönü’nde, Adnan Cemgil Beyoğlu’nda, Nevzat Kemal Samatya’da, Reşat Sevinçsoy Eyüp ve Fener’de, cemiyet sempatizanı Naci Ormanlar Beşiktaş ve Ortaköy’de savaş karşıtı bildirileri dağıttılar.
Polis ertesi gün bildiriyi basan matbaacı Cemal Anıl da dahil olmak üzere bütün Barışseverleri gözaltına aldı. Bildiri sahiplerinin suçları “Hükümetin aldığı kararları tenkit etmek, milli mukavemeti kırıcı ve askeri isyana teşvik etmek” olarak belirlendi. Askeri mahkemede yargılandılar. 3 yıl 9 ay hapse mahkum oldular.
Kore Savaşı’nda resmi olarak 1.5 milyon kişinin öldüğü açıklandı. Ancak fiili sayının 3 milyona çıktığı belirtildi. Türkiye’den Kore’ye gönderilen birliklerden 721 asker hayatını kaybetti, 2147 yaralı, 234 esir ve 175 asker de “kayıp” olarak kayıtlara geçti.
Barışseverlerin ne demek istedikleri savaş sonunda daha iyi anlaşıldı! Behice Boran ve arkadaşları savaşa karşı çıkışları resmi tarihte “tek” olarak geçti. Oysa farklı karşı çıkışlar da olmuş.
Mesela Kore Gazisi Mehmet Metin Özcan, ikinci kafilenin içinde yer alan bir askerdi. Özcan İZ TV’de yayınlanan "Özel Gösterim / Kore'nin Gazileri" belgeselinde şu tarihi ayrıntıyı dile getirdi:
-Biz Ankara’dan İskenderun’a kadar trenin yolu 6-7 kere kesildi. Trenin geçtiği yerlerdeki insanlar tren yoluna taşlardan barikatlar yapmışlardı!
-Neden?
-Nedeni var mı? İlk giden kafile turistik tatile gidiyormuş gibi uğurlanmıştı. Ama orada ölenler, yaralananlar, kayıplar olmaya başlayınca insanlar uyandılar. Çocuklarımızı oraya (Kore) yollamayın diye tepki gösteriyorlardı!
Kore’ye savaşmaya gidenlerin şimdiye kadar saklı gizli kalmış anıları bu gece ekrana geliyor. Kahramanlık hikayelerinin esas kahramanları yaşadıkları gerçekleri anlatıyorlar.
Nazım Alpman