Kökleri yüzlerce yıl önceye dayanan bir gelenek.. Dünyanın dört bir yanında yaşatılan bir sanat...
Pinokyodan haberdar mısınız? Gerçek hayatta yalan söyledikçe burnu uzayan bir arkadaşımız olamazdı, ama Pinokyo'nun yaratıcısı İtalyan yazar Carlo Collodi sayesinde oldu. Çocukluğunuzda kukla gösterisi hiç izlememiş olabilirsiniz ama bir çocukla oynarken peluş oyuncağı konuşturmak bir çoğunuz tarafından denenmiştir. Bu nedenle ucundan kıyısından herkesin bir kuklacı tarafı olmuştur.
Kukla sanatını icra etmek isteyenler içinse bir şans doğdu. Anadolu Sigorta tarafından hayata geçirilen Bir Usta Bin Usta Projesi, İstanbul'da bir kukla atölyesine hayat verdi. Kukla ustası Hakan Arısoy, yeni usta adaylarına el verdi. İZ TV de uzun soluklu proje boyunca oradaydı.
Orta Asya'dan Anadolu'ya Kuklanın Göçü
Kukla sanatının nasıl ve ne amaçla ortaya çıktığı bilinmiyor. Kökeninin ise dört bin yıl önceye dayandığı düşünülüyor. Orta Asya’da var olan kuklanın göçlerle birlikte Anadolu’ya getirildiği varsayımlar arasında. Özbekler, Kırgızlar gibi Orta Asya'nın kadim halklarında kukla oyunu yaygın olarak icra edilir. Türklerde de öykü anlatıcılığı gibi kukla oynatmaya sık rastlanılır. Kuklanın İran’dan Anadolu’ya geçtiği, Çingeneler tarafından Hindistan’dan, Yahudiler eliyle İspanya ve Portekiz’den getirilmiş olabileceği de diğer görüşler arasında.
Göçlerle birlikte büyük bir coğrafyaya yayılan kukla gösterileri, Osmanlı imparatorluğu döneminde kutlama ve şenliklerin önemli bir parçası olur. Kukla kelimesi ise kökeni eski olmasına karşın Anadolu’da 16.yüzyıl sonlarında, 17.yüzyıl başlarında kullanılmaya başlanır. Geleneksel hali ile kukla gösterileri Anadolu'da 18. yüzyıla kadar sürdürülür. Daha sonraları batı kuklasının etkisiyle kukla oynatma anlayışı ve tekniği değişmeye başlar. O dönem yaygın olan araba kuklası, dev kuklalar, iskemle kuklası, ipli kukla ve el kuklasından bugüne ise sadece ipli kukla ve el kuklası kalır.
Osmanlı İmparatorluğunun siyasi ve ekonomik yapısının bozulduğu, savaş ve kargaşa ortamının hakim olduğu 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başından itibaren pek çok sanat dalı gibi kukla sanatı da olumsuz yönde etkilenir. Cumhuriyetin ilanından sonra Halkevleri'yle birikte yıldızı yeniden parlasa da eski görkemli günleri çok uzakta kalır.
Bir Usta Bin Usta Kukla Atölyesi
Bir Usta Bin Usta atölyesi, kaybolmakta olan ipli kukla sanatını yeniden yeşertmek için bir umut. İZ TV olarak atölye çalışmalarını kayda aldığımız süre boyunca, daha önce kuklayla ilgisi olsun olmasın kursiyerlerin bu sanata nasıl büyük bir aşkla bağlandıklarının tanığı olduk. Bir Usta Bin Usta atölyesi, onların hayatında yepyeni ve heyacan verici bir sayfa açmıştı. Daha önce belki sadece ismini duydukları bir sanatın artık hem icracısı olacak, hem de yeni nesillere taşıyacaklar. Başlangıçta her birinin kukla atölyesine katılmak için başka nedenleri, farklı hikayeleri vardı. Bundan sonra ise her biri kukla sanatı için aynı sihirli değineğin sahibiler. Ustaları Hakan Arısoy tüm bilgi ve tecrübesini öğrencileri ile paylaşarak, onlara sihirli değneği verdi. Kursiyerlerin bundan sonraki azimleri ise kukla sanatının bu coğrafyadaki yolunu çizecek.