Mete Horozoğlu, yüzyıllar boyunca Endülüs Emevileri'nin hakimiyetinde kalmış Endülüs sokaklarında İspanya'nın kültür ve tarihine doğru bir keşfe çıkıyor.
Picasso'nun doğduğu şehir olan Malaga'da yolculuğuna başlayan Mete Horozoğlu Malaga'nın tarihi meydanı ve ihtişamlı katedralini ziyaret ediyor.
Malaga'dan sonraki rotası ise flamenkonun anavatanı olan Sevilla! Eski bir caminin yerine inşa edilen ve içinde ünlü kaşif Kristof Kolomb'un mezarının bulunduğu 'Sevilla Katedrali'ni, görkemli Alkazar Sarayı'nı ve İspanyol Meydanı'nı ziyaret ettikten sonra, tarihi Sevilla sokaklarında faytonla bir gezinti yapıyor. İspanyol lezzetlerini de tadan ünlü oyuncu, bu tarih dolu günü renkli bir flamenko dansı gösterisi izleyerek sonlandırıyor.
Endülüs gezisi Cordoba'nın dar sokaklarında devam ediyor. Yapımına 8. yüzyılda başlanan ve inşası 10. yüzyılda tamamlanan, Endülüs Emevileri dönemine ait Batı İslam sanatının en güzel örneklerinden biri olan dünyanın üçüncü büyük camisi Cordoba Camisii'ni ziyaret eden Mete Horozoğlu, tarihi Roma Köprüsü'nde çektiği fotoğraflarla bu unutulmaz geziyi ölümsüzleştiriyor.
Gezginimizin, Endülüs turu, narlar şehri olarak da bilinen Granada'yla sona eriyor. Dünyanın en güzel sarayı kabul edilen El-Hamra, içinde bir çok hikaye barındıran bir yapı. Endülüs'ün düşen son kalesi olan El-Hamra, yüksek kuleleri, muhteşem bahçeleri, tüm sarayı saran havuzlarıyla adeta bir düş ülkesi gibi.