Ve beklenen gün geldi. Muharremin 10. gününde, yani aşure günündeyiz. Iğdır’da, özellikle Aralık’ta her yer kapalı ve herkes siyah giymiş. Öğleye kadar sürecek matem törenleri var bugün. Tarihte ‘Kerbela Olayı’ olarak geçen bu olay, 10 Ekim 680, hicri takvime göre muharrem ayının 10. günü meydan gelmiş. Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da öldürülmesi dolayısıyla bugün yas günü.
Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin, Hz Muhammed’in torunu olduğunu unutmamak gerekli. Iğdır sokaklarında inanılmaz inançlı bir topluluklar gördüm. İnanılması güç bir acı var her yanda. Kadın, erkek, çocuk herkes yas tutuyor. Tüm yaşamımda gördüğüm en inançlı topluluğun içindeyim.
Caferiler olarak adlandırılan gurubun, ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı’nda temsili yok. Caferi topluluklara imam olacak kişiler, ya İran’ın Kum kentine, ya da Irak’ın Necef kentinde bulunan medreselerde eğitim alıyorlar. Buralarda alınan Caferi öğretisini gönüllü olarak kendi anlayış gurubundan olan insanlara aktarıyorlar. Bu gönüllü imamların geçimlerini sağlayacak bedel, müminler tarafından karşılanıyor. Hatta Caferiler, kendi camilerini kendileri yapıyor. Çok ilginç bir durum. Tanıdıkça çok saygı duydum açıkçası.
Bir gün İran’ın Kum kentinde bulunan bu medreseleri ziyaret edeceğim. İnsanoğlu neye inanırsa inansın, inancını yaşasın. Söylem ve eylem bir olmalı. Benim Caferilere karşı duyduğum durum bu. İnancını tam olarak yaşayan bir inançlı bir gurup gördüm. 1371 yıl evvel yaşanan acının yasını tutan insanlara saygı duydum. Zincir ve kılıcı tasvip etmedim. Ama günümüzün insanında olmayan bir duruş gördüm.
Yas tutulacak tören alanını anlatmak güç. Her yerde acı, gözyaşı var. Bir yanda Hz. Ali, diğer yanda Hz. Hüseyin resimleri. Herkes acı ve siyahlar içerisinde. Desteler, sıra sıra girerken tören alanına, her geçen saniye yas tutmanın boyutu büyüyordu.
Ertesi gün Kars Havalimanı’ndan bindiğim uçağın içinde, tüm yaşadıklarımı düşündüm: Ağrı Dağı, Iğdır Ovası ve Aras Nehri’ni doğal yapı olarak eşledim. Iğdır, Nahçivan ve Caferileri de insani olgu olarak başka bir tarafta eşledim. Bu kutsal toprakları, bu inançlı insanları hiç unutmayacağım…