Yüzyıllar önce Evliya Çelebi, Seyahatname'sini kaleme alır ve ilerleyen zamanlarda şu cümleleri not düşer; “İptida, Okmeydan'ın minberi üzere, rüzgâr şiddetinden kartal kanatları ile sekiz, dokuz kere havada pervaz ederek talim etmiştir. Badehu Sultan Murad Han Sarayburnu'nda Sinan Paşa Köşkü'nden temaşa ederken, Galata Kulesi'nin taa zirve-i alâsından lodos rüzgârı ile uçarak, Üsküdar'da Doğancılar meydanına inmiştir. Sonra Murad Han, kendisine bir kese altın ihsan ederek: "Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası caiz değil, " diye Gâzir'e (Cezayir) nefyeylemiştir (sürmüştür). Orada merhum oldu.” Evliya Çelebi, kendine has üslubuyla Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata'dan Üsküdar Doğancılar'a motorsuz bir araçla uçuşunu böyle anlatır. Ancak bu muazzam olay Seyahatname dışında hiç bir yerde kayda geçmez. Gerçekleşip gerçekleşmediği çok bilinmeyenli bir denklem olan olayın büyüsü ise hangi devirde olursa olsun ilgi çekmeye devam eder.

Profesyonel rehber ve amatör pilot Yiğit Tahtalıoğlu da bu muazzam olayın büyüsüne kapılanlardan. Önce tarihin sonra havacılığın dar koridorlarında hem Hezarfen Ahmet Çelebi'nin izini sürüyor, hem de 17. yy İstanbul'una dair ipuçlarını arıyor. Galata Kulesi'nden Sarayburnu'na, Salacak'tan Doğancılar'a bir yol izliyor. Hezarfen Ahmet Çelebi'nin adının verildiği havaalanından kalkan uçakla uçuş heyacanı yaşanıyor. Bugün en önemli ayağı yolcu taşımacılığı olan havacılığın günümüzde geldiği nokta ise İstanbul-Antalya uçuşu ile mercek altına alınıyor. Rekortmen yamaç paraşütçü Hakan Akçalar, pilot Sergun Özmen, tarihçi Caroline Finkel ve Günhan Börekçi'nin konuk olduğu Yiğit Tahtalıoğlu ile Hezarfen'in Yolunda belgeseli İz ekranında!