Dünyaca ünlü bir dansçı, Tan Sağtürk... Modern dansa ömrünü adasa da, evrensele giden yolun yerellikten geçtiğinin bilincinde... Anadolu’nun kültürel varlığı, araştırmayı sevenler için ufuk açıcı. Her bölge kendine özgü dans geleneğiyle adından söz ettiriyor. Anadolu danslarının öykülerini keşfetmek için yol uzun, Tan Sağtürk’ün bu seferki durağı Karadeniz, keşfedeceği dans Horon...

Her dans, bulunduğu coğrafyanın özelliklerinden etkilenir. Sert ve dağlık yapısı, dalgalı ve hırçın deniziyle Karadeniz bölgesi, horonun anavatanı. Engebeli ve sarp bir coğrafyada yaşayanların dansı horonun figürleri de doğasını yansıtırcasına sert ve hareketli. Oyuncuların birbirlerine tutunarak dizi şeklinde ve disiplinli biçimde oynadığı oyunda kadın ve erkekler birlikte dans eder. Erkeklerin figürleri daha sertken, kadınlar aynı ritme daha yumuşak biçimde eşlik eder. Horon vurulurken kullanılan enstrümanlar bölgelere göre değişiklik gösteriyor. Trabzon horonunda kemençe, davul ve zurna kullanılırken, Hemşin horonunda yalnızca tulum kullanılıyor. Kalabalık gruplarca edilen dans, dizlerin gevşeyip toplanarak müziğin ritmine uyulmasıyla kıvraklık ve hareket kazanıyor.

Tan Sağtürk’ün horonun öyküsünü keşfetmek için çıktığı yolculukta ilk durağı Trabzon. Konusunda uzman kişilerle yaptığı röportajlarla bilgi toplayan ünlü dansçı, horon vuran ekiplerin dansını takip ediyor. Dans, hayat bulduğu coğrafyadan etkileniyor. Bu nedenle horonu anlamak için, Karadeniz Bölgesi’ndeki yaşamın ortağı olmak gerek. Trabzon’dan sonra soluğu Rize’de alan Tan Sağtürk’ün ilk durağı Pazar ilçesinin Aktepe Köyü. Köyde çay toplayan, eski bir Karadeniz evinde mıhlamayla süslenen sofrada kahvaltı eden sanatçı Karadeniz’in yemyeşil doğasıyla huzur buluyor. Sonraki duraksa Hemşin horonunun anavatanı, Rize Hemşin. Trabzon horonuna oranla daha yavaş ritmi olan Hemşin horonunda hareketler daha yuvarlak, daha az ritmik. Bu nedenle saatlerce Hemşin horonu tepmek mümkün. 60 yıldır halk oyunlarıyla ilgilenen tulum ustasıyla sohbet eden Tan Sağtürk, horonun detaylarını öğreniyor. Bundan sonra sırada tulumun büyüleyici sesine kapılıp, Hemşin horonunu seyretmek var.

Tan Sağtürk, horonun anavatanı Karadeniz’de, dansın tarihini araştırıyor, yaşamını horonla geçirenlerle sohbet ediyor, dans edilirken giyilen geleneksel kıyafetleri inceliyor. Sarp coğrafyanın, hırçın denizin dansının büyüsüne kapılmak istiyorsanız, Tan Sağtürk’le Anadolu Dansı’nı kaçırmayın…