Isparta pek çok açıdan gezip görülmeye değer tarihi ve doğal zenginliklere sahip. Üstelik bunları her mevsim başka bir kimliğe bürünmüş olarak görmek keşfin sınırlarını ortadan kaldırıp gezinin ufkunu açıyor. Baharda pembe renkli gül tarlalarının kucağında görmeye alışık olduğumuz Isparta’yı bu kez kendine özgü sert ikliminde yapacağımız bir kış gezisiyle tanımaya çalışacağız.

İlk gezimiz birer doğa harikası oldukları için koruma altına alınan ve ender canlılara ev sahipliği yapan göller bölgesine olacak. Özelikle 1970 yılında koruma altına alınan ve mili park ilan edilen Kovada Gölü ve çevresinde yapacağımız gezide çevredeki yaşamı gözlemlemeye, yetkililerden ve burayı gönüllü olarak korumaya çalışanlardan Kovada Gölü’nü öğrenmeye çalışacağız. Dar bir boğazla Eğirdir Gölü’ne bağlı olan gölün oluşum hikayesi, balıkları, çevredeki bitki çeşitliliği, kirlilikten etkilenip etkilenmediği konusunda bilgi ve izlenimleri Rıfat Çığ bizlere aktaracak.

Yaklaşık 200 kadar endemik türü barındıran Kasnak Meşesi Koruma Alanı ve burada bulunan anıt ağaçlar gezinin en önemli duraklarından. Ardından Eğirdir’e geçip kısa bir şehir turu attıktan sonra Türkiye’nin en güzel kış sporları merkezlerinden biri olan Davraz’a tırmanacağız.Toroslar'ın batıdaki uzantısı olan bu yükselti kış aylarında turistik bir çekim noktası olmanın yanında merceğini ayrıntılara tutan doğa gözlemcilerine eşsiz fırsatlar sunuyor. Ayak İzleri her zaman olduğu gibi gözden kaçanları görmek ve gördüklerini paylaşmak için yola çıkıyor.”