Genel İzleyici Kitlesi
HD Görüntü Kalitesi
35 Dakika
8. Bölüm
Savaştan Barışa: Saraybosna
Bölümü Satın Al
Bölümler

Coşkun Aral Avrupa Notları'ndan sonra Dünya Güncesi'yle İZ TV ekranlarında seyirciyle buluşmaya devam ediyor. “Savaştan Barışa: Saraybosna” adlı bu bölümde, Coşkun Aral savaşın ilk yıllarında gidip üç ay kaldığı Saraybosna'ya 20 yıl aradan sonra tekrar gidiyor ve savaş döneminde tanıklık ettiği yıkımın değişimini ekranlara getiriyor.

Yüzyıllardır farklı din ve kültürlere ev sahipliği yapmış bir şehir Saraybosna. Hatta bu özelliğinden dolayı bir zamanlar Avrupa'nın Kudüs'ü olarak anılıyordu. Aynı zamanda eski bir Osmanlı başkenti olan bu şehir, 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmış. Bu sebepten ötürü, özellikle de şehrin merkezinde, Başçarşı'da, Türkiye kültürü ve mimarisinden birçok izle karşılaşabiliyorsunuz.

Bunca kültüre ev sahipliği yapmış olan bu şehrin adı maalesef son yüzyıllarda hep savaşla anıldı. Benzerlerine Osmanlı coğrafyasında sıkça rastlanabilecek olan Latin Köprüsü, mimarisinden daha çok, üzerinde yaşananlarla yazdırdı ismini tarihe. Latin Köprüsü'nü dünyanın en ünlü köprülerinden biri yapan olay 28 Haziran 1914 günü gerçekleşti ve on milyonlarca kişinin ölmesine sebep olan 1. Dünya Savaşı'nı başlatan kıvılcım bu köprünün üzerinde çakıldı. Avusturya - Macaristan veliahtı Ferdinand ve eşi Sofia 28 Haziran 1914 tarihinde, Bosna-Hersek'in merkezi Saraybosna'yı ziyaret ederken, ayrılıkçı bir Sırp milliyetçisi tarafından bir suikast sonucu öldürüldü ve bu olaydan tam bir ay sonra da Avusturya-Macaristan, Sırbistan'a savaş ilan etti.

Ancak Saraybosna’nın savaş ile imtihanı bununla sınırlı değildi. 1 Mart 1992 tarihinde, vatandaşların refarandumda kabul etmesiyle birlikte Bosna Hersek bağımsız bir ülke oldu. Ama bu bağımsızlığın ilan edilmesinden hemen sonra savaş başladı. 1992-1996 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşı’nda şehir adeta harabeye döndü.

Sırplar, Yugoslavya Ordusunun bütün imkanlarıyla Saraybosna’yı kuşattı. Şehir dört yıla yakın bir süre kuşatma altında kalarak tarihte en uzun süre kuşatılan başkent oldu. O zamanlar Coşkun Aral da bu savaşı takip eden isimlerden biriydi. Haftalarca savaşın merkezinde kalmış ve hala hafızamızda kazılı olan birçok görüntüyü kaydetmişti.

Savaş sırasında ülke genelinde on bin bina tamamen yok edildi ve 200 bin kişi hayatını kaybetti. Bosna’nın bağımsızlık ilanının ardından kuşatılan Saraybosna'da ise 1.500'ü çocuk olmak üzere 10.000 kişi öldü, 15.000′i çocuk 56.000 kişi yaralandı. O dönem Coşkun Aral da savaşı izleyen birçok gazeteci ve muhabirin konakladığı Holiday Inn otelinde kalıyordu ve burası da savaştaki birçok bina gibi silahlardan nasibini almıştı. Holiday Inn Oteli'nin önündeki, eskiden “Sniper Vadisi” olarak bilinen bölge Saraybosna'daki en tehlikeli ölüm bölgesiydi. Bu sniperlar savaş boyunca 60'ı çocuk olan yaklaşık 800 kişiyi öldürdü.

Maalesef savaş sadece o dönemin insanlarına değil, geçmiştekilere ve gelecektekilere de zarar veriyor ve bunu da kütüphaneleri, müzeleri, toplumsal hafızayı yıkarak yapıyor. Aynı “Saraybosna'nın hafızası” olarak bilinen ve şehrin sembollerinden biri olan Viyetçisna Kütüphanesi'nin Saraybosna kuşatması sırasında yakılması ve içindeki eserlerin yüzde yetmişinin, yaklaşık iki milyon eserin yok olması gibi. Yangın, savaş sırasında sürdürülen vahşetin yankılarının devam ettiği sırada pek dikkat çekmese de, savaşın ardından Bosna bu yangınla adeta "hafızasını yitirdi." Tarihi kütüphanenin restorasyon çalışmaları 1996 yılında başladı ve önümüzdeki sene bitmesi planlıyor. Elbette giden eserlerin, tarihi el yazmalarının geri getirilmesi artık imkansız. Savaştan sonra Saraybosna'da büyük bir imar çalışması başlamış. Ama yine de ana caddelerden geçerken yüksek katlı binalara baktığınızda bazı yerlerde hala kuşatma sırasında açılan ateşin izlerini görebiliyorsunuz.

Her savaşta bir simge haline gelen, savaşta kaybedilenleri unutmamak, yaşananları bir daha yaşamamak adına hatırlamak için birer anıt haline gelen bir yapı vardır. Saraybosna'da bu görevi Yaşam Tüneli üstleniyor. Savaş zamanında tam 300 bin kişinin hayatta kalmasını sağlamış olan Yaşam Tüneli, Saraybosna'nın, Sırp kuvvetler tarafından kuşatılması sonucu, kente yiyecek, ilaç, silah sokmak için dönemin Bosna Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç ve arkadaşlarının bulduğu çözümlerden biriydi. 1993 yılında yapımı, siviller ve askerlerin ortaklığıyla dört ayda tamamlanan 800 metre uzunluğunda, 1 metre genişliğinde ve 1.5 metre yüksekliğindeki bu tünelden günde 4000 kişi geçiyordu. Burası Saraybosna'dan tek kaçış yoluydu. Hemen havalimanının yanı başındaki bir evin bahçesinden inilen bu tünel, şimdi turistlerce ziyaret edilen bir müze ve bu tünelde şimdi savaştan geriye kalan bazı malzemeler sergileniyor, bir köşedeki televizyonda da savaşa ait görüntüler yayınlanıyor.

Yirmi yıl aradan sonra ilk defa Saraybosna'ya giden Coşkun Aral, kutlama yerine anma törenleriyle hatırlanan 1 Mart Bağımsızlık Günü'nde, Kovaçi Şehitliği'nde yapılan töreni izledi. Aliya İzzetbegovic başta olmak üzere, savaş sırasında görev almış, hayatını kaybetmiş asker ve sivillerin bulunduğu Kovaçi Şehitliği'ndeki törende ilk olarak, Bosna Savaşı sırasında Bosna ordularına komutanlık eden ve 2010 senesinde vefat eden General Rasim Deliç'in mezarının başında dualar okundu ve hemen yanındaki Şehitler Anıtı'na çelenkler bırakıldı. Ardından Aliya İzzatbegoviç'in şehit mezarlarının ortasında yer alan mezarına da çiçekler bırakıldı ve dualar edildi. Halkla beraber mezarı ziyaret edenleri arasında Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nde Boşnak halkını temsil eden Aliya İzzetbegoviç'in oğlu Bakir İzzetbegoviç ve Hırvat temsilcisi Zeljko Komšic de vardı.

1. Dünya Savaşı'nın da başladığı yer olan Latin Köprüsü'nde başlayan bölüm savaş zamanında kente yiyecek, ilaç ve silah sokmak için kazılan 800 metre uzunluğundaki “Yaşam Tüneli” ile devam ediyor. Saraybosna Milli Kütüphane Restorasyonu Proje Müdürü Vildana Jakic'le yapılan röportajın da yer aldığı bu bölümde Coşkun Aral, en son 20 yıl önce yangından sonra girdiği ve şu an hala restorasyonu devam eden kütüphaneyi tekrar ziyaret ediyor.

On binlerce kişinin öldüğü savaşta, savaştan sağ olarak kurtulan binlerce insan hala savaşın yarattığı travmayla mücadele ediyor. Psikolojik olarak çöküntü yaşayan, savaş sırasında şiddet gören, sakat kalan ve yakınlarını kaybeden binlerce insan, yenilenen şehir Saraybosna'da bambaşka bir mücadele içinde yenilenmeye çalışıyorlar. Yeni baştan inşa edilmeye çalışılan kenti ve bu kentin insanlarının 20 yıl içindeki değişimini gözlemleyen Coşkun Aral, Savaş Kurbanları Merkezi'ne gidiyor ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi alıyor.

İsmi kurtuluş anlamına gelen Oslobodjenje gazetesi, o dönem savaşın en önemli kahramanlarından biriydi. Gazetenin o zamanki genç muhabirlerinden Daniel Omeragic ve savaş döneminin ve Bosna televizyonun en önemli isimlerinden biri olan Senad Hadzifejzovic'le yapılan görüşmelerin de yer aldığı bu bölümde savaşın ardından yaşanan değişimler masa üzerine yatırılıyor.

Coşkun Aral, aradan geçen 20 yılın ardından restore edilerek tekrar otel olarak hizmet vermeye devam eden Holiday Inn oteline gidiyor ve artık kurşunlar yerine hayatın aktığı Saraybosna caddelerinin fotoğraflarını çekiyor.
 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yapılmadı. İlk yorumu siz yapın.