Işıl'ın Hindistan serüveni, macera, eğlence, aşk ve mabetler arası uzun yolculuklarla devam ediyor.

Dünyanın yoga merkezi Rişikeş, Işıl'a Hindistan'da yaşayacaklarıyla ilgili ilk rotayı çizer. Ve gittiği her şehirde yeni arkadaşlar edinen Işıl, Rişikeş'te tanıştığı kalabalık bir kız tayfasıyla birlikte Hindistan'ın kuzeyine yol almaya karar verir. Onları biraraya getiren ortak arzu, Budizm'in ruhani lideri Dalai Lama'yi görmek, üç gün sürecek Budizm oğretilerine katılmak ve uzun tren yolculuklarıyla, Buda'nın aydınlandığı Bod Gaya şehrindeki Büyük Dünya Barış Buluşması'na gitmektir...Yol uzun ve meşakkatli, yolcular cabbar ve cesaretlidir...

Dört İspanyol, bir Amerikalı ve bir Türk'ten oluşan kız kafilesi, hüner dolu bir pazarlıkla tuttukları taksiyle, Daramsala'ya doğru yola çıkar. Sürpriz o ki, Işıl'ın Rişikeş'te yelken açtığı aşk ta aynı rüzgara kapılır. Ve hikayenin diğer kahramanı Nikolaj da, kendi arkadaşlarıyla birlikte Daramsala'ya gelir. Bu buluşmanın ardından, yollar bir süreliğine ayrılacaktır. Çünkü Işıl ve kızlar, bir ay sürecek, mabetler arası bir yolculuğa çıkacak, Nikolaj ve arkadaşları ise güney Hindistan'ın okyanus kıyısı egzotik şehri Gokarna'da, onların dönüşünü bekleyecektir.

Sürgündeki Tibet halkının yaşadığı Daramsala, Işıl ve kızları, Budizm'in Hindistan'daki ilk izleriyle buluşturur. Himalaya zirvelerini gören yüksek dağlarla çevrili Daramsala'da, Budist manastırlar, Tibetli keşişler ve Dalai Lama'nın öğretileriyle geçen üç günün ardınan, uzun bir Hint otobüsü yolculuğuyla, ikinci durak Amritsar'a varılır.

Tibet ve Budizm yaşantısının Daramsala'yı saran sessizliği, Amritsar'da yerini, kalabalık ve koşturmacanın yoğunluğuna bırakır. Hindistan'ın tek tanrılı dinlerinden Sihizm'in merkezi olan Amritsar'da, uğranılacak durak "Altın Tapınak"tır. Etrafını çevreleyen göletle birlikte, on altıncı yüzyılda inşa edilen tapınak, yirmi dört saat süren ilahiler ve ibadete akın eden inananlarla dolup taşar. Durmaksızın ışıldayan bu devasa altında geçirdikleri geceler ve artık parçası oldukları sokak yaşantısının ilginç deneyimlerinden sonra, Işıl ve kızları bekleyen durak Agra şehridir. Agra'ya gidiş, bir uzun tren yolculuğuyla taçlanır. Çaycılar, yemişçiler, Hint müzikleri ve çalışmayan vantilatörlerin eşlik ettiği sıkış tepiş kompartımanlarda, yorucu olduğu kadar eğlenceli geçen tren yolculukları, Hindistan serüvenine damga vuran deneyimlerin başında gelir. Mabetler arası tren yolculuklarında, Işıl ve arkadaşlarını bu bölümde bekleyen son durak, Tac Mahal'in ziyareti için geldikleri Agra şehri. Yiten aşkı ardından hükümdarlığını bir kenara iten Şah Cihan'ın, ölen eşi Mümtaz Mahal için yaptırdığı Tac Mahal, eşsiz pürüzsüzlüğü, sadeliğinde gizli ihtişamı, ve İslami öğelerin kusursuz bir matematikle mermere işlenmiş motifleriyle anlatacaktır; neden dünyanın yedi harikasından biri olduğunu...

Hindistan'ın tüm renkleriyle bezeli, aşk, dostluk, ve macera dolu bu yolculukta, Işıl ve arkadaşlarının serüvenine herkes davetli!

İZ'de izleyin...