Coşkun Aral, bu bölümde rotasını kuzeye çeviriyor ve kuzeyin beyaz şehri Helsinki'ye doğru bir yolculuğa çıkıyor.

İsveç Kralı Kustaa Vaasa tarafından 1550 yılında kurulan Helsinki kenti, 1917 yılında, Finlandiya bağımsızlaşınca, Finlandiya Cumhuriyeti’nin başkenti oldu. 2000’de Avrupa Kültür Başkenti ilan edilen şehirde, başkent olmasına rağmen sadece 600 bin kişi yaşıyor. Dünyaya teknoloji ihraç eden Finlandiya'nın ekonomi ve sosyal hayat açısından en canlı şehri.

Alman asıllı mimar Carl Ludwig Engel tarafından inşa edilen şehir merkezinin en meşhur yeriyse Senato Meydanı. Helsinki'nin en bilinen sembolü olan Tuomiokirkko Katedrali de bu meydanda yer alıyor. Etkileyici ama olduça sade yapısıyla Rusya'yı hatırlatan meydanda ayrıca Hükümet Sarayı, Helsinki Üniversitesi ve Fin Ulusal Kütüphanesi de yer alıyor.

Helsinki aynı zamanda büyük bir liman şehri. Sular ve ormanlar ile iç içe olan Helsinki, Avrupa’da, doğa ve denizin en çok iç içe geçtiği şehir. 686 kilometrekarelik yüzölçümünün 501 kilometrekaresi denizden oluşuyor. Bu yüzden Baltık Denizi’nin Kızı adını almış.

Limanın hemen yanında yer alan Kauppatori adlı açık hava pazarı'nda kürkten meyve sebzeye her şeyi bulmak mümkün. Coşkun Aral, açık hava pazarını gezdikten sonra soluğu eski yemek pazarında alıyor. Şehrin nabzını pazarlarda ölçen Aral, burada Fin lezzetlerini tadıyor.

Helsinki'ye 50 km mesafede yer alan tarihi bir kasaba olan Porvo'yu ziyaret eden Coşkun Aral, kasabanın yıllardır korunmuş ahşap mimarisini izleyicilerle paylaşıyor. Finlandiya'daki altı Orta Çağ kasabasından bir tanesi olan kasabadan birçok sanatçı çıkmış.

Finlandiya'daki eğitim sistemi diğer ülkeler için de önemli bir örnek. Düşük maliyetler, kısa okul saatleri, ile yüksek akademik başarıyı; bireyselliğe, bağımsızlığa önem veren, öğrencilerine kendi eğitim programını kendi düzenleme sorumluğunu yükleyen eğitim anlayışıyla bol boş zamanı, eğlenerek öğrenmeyi birleştiren Fin eğitim sistemi hala eğitimin rüya ülkesi olmaya devam ediyor. Coşkun Aral, Helsinki'de eğitim gören öğrencilerden buradaki eğitim sistemiyle ilgili şaşırtıcı bilgiler öğreniyor.

Finlandiya'nın bir başka özelliğiyse ülkeye 1870'lerde başlayan ve 1930'lu yıllara kadar süren dönemde göç eden Tatar Türkleri. Günümüzde sayıları 1000'e yaklaşan Tatar Türkleri, şehre ana yurtları olan İdil Ural bölgesinden gelmişler. Helsinki'de, Finlandiya Tatar Topluluğu'nun imamı olarak görev yapan Ramil Belyaev'le görüşen Coşkun Aral, burada yaşayan Tatarlar'ın geçmişi ve şimdiki durumlarıyla ilgili önemli bilgiler alıyor.

Son olarak, şehir merkezini renklendiren Noel Pazarı'nı ziyaret eden Aral, yaklaşan Noel heyecanını sokaklarda kutlayan Fin halkıyla birlikte Senato Meydanı'nda gerçekleşen eğlenceli gösteriyi izliyor. Kuzeyin beyaz şehri Helsinki, Coşkun Aral'ın sunumuyla İZ ekranlarına yansıyor.