İstanbul boğazının Karadeniz girişini bekleyen Kilyos, jeostratejik önemi yüzünden İstanbul’da egemenlik kuran bütün medeniyetler tarafından çok önemsenmiştir.,Ayrıca boğazın Karadeniz ile kucaklaştığı noktada benzeri az bulunabilecek doğal güzelliklere sahip oluşuyla kapalı bir kutu içinde gizlenen değerli bir pırlanta gibidir. Özellikle 1960’ lardan sonra İstanbul’un gözde sayfiyesidir. Bu yüzden eşsiz kumsalı, denizi, en taze lezzetli balığın tadına bakılabilecek lokantaları çok iyi bilinir. Ancak Kilyos elbette sadece bundan ibaret değildir. Bilim dünyasında iyi bilinen kumulları, ender görülen bitkileri ve hayvanlarıyla farklı bir ekosistemi haber verir. Burada insan yerleşiminin sanılandan çok daha eskiye uzandığına dair bilgiler bulunmaktadır. Uzun süre askeri alan olarak kullanılan kalesi sırlarla doludur. İngilizlerin işgal yıllarında kurdukları Kıyı kurtarma binaları, içindeki yüzyıllık kayıtlarla adeta bir müze gibidir.

Ayak İzleri’nin bu bölümünde Biyolog Rıfat Çığ; Sarıyer’den başlayan yolculuğunun son durağı olan Kilyos’u; bilinen ve pek bilinmeyen yanlarıyla, çevresinde hala keşfedilmeyi bekleyen doğa güzellikleri ve gelecekte kendisini bekleyen tehditlerle beraber bir bütün olarak İZ ekranına getiriyor