Yiğit ve Eren Uzak Doğu’yu iliklerine kadar hissetmek üzere Pekin’e doğru ilerliyorlar. Şanghay’dan hızlı trenle Çin’in daha da kuzeyine gidip, Qing ve Ming hanedanlarının köklerini keşfediyorlar. Tabii şiddetli soğuk etkisini artırırken Yiğit-Eren çareyi ağız koruyucularda buluyor.

2008 Olimpiyatları’na ev sahipliği yaptığı için modernlik yarışında Şanghay’a ayak uydurmaya başlayan Pekin, fütürist binaları ve devasa Wangfujing caddesiyle geleceğe selam yollarken, Yazlık Saray’ı, Yasak Şehir’i, Cennet Tapınağı ve Çin Seddi ile gerçek bir Uzak Doğu deneyimi sunuyor.

Tiananmen Meydanı, Mao Zedong’un devasa anıt mezarı ve sıkı güvenlik önlemleri bizimkilere Çin Halk Cumhuriyeti’nde her zaman rahat etme imkanı tanımıyor…

Yiğit-Eren iş çıkış saatinde Pekin metrosunun gerçek yüzünü gözler önüne sermek için arbedeyi göze alıp yeraltına iniyor.

Ve tabii Çin Seddi… Mutianyu’ya çıkıp ‘Büyük Duvar’ı en iyi korunmuş haliyle belgelemek Yiğit ve Eren’e nasip oluyor.