Anadolu’nun kuzeydoğusu, dünyanın 11. önemli bitki alanı ve 13. önemli kuş alanı. Bu biyolojik sıcak noktalar; büyük etoburları, göçmen ve yırtıcı kuşları, faydalı bitki türlerini ve verimli sulak alanları bir arada barındırıyor. “Doğu'nun Doğası”, Kars ve Iğdır bölgesinin yaban hayatını, insan faktörüyle birlikte, bilim insanlarının gözünden İZ ekranlarına taşıyor. Erozyon, sel ve çevre kirliliği, bölgenin ekosisteminde geri dönüşü mümkün olmayan sorunlar ortaya çıkarıyor. Nesli dünya ölçeğinde tükenen küçük akbabaların beslenmeleri ve üremeleri için gereken alanların yavaş yavaş kaybolması, yöre insanının bölgedeki kurt ve ayılarla süregelen “çatışması”, tarım arazileri nedeniyle küçülen sulak alanlar ve bu sulak alanlara sığınmaya çalışan göç yorgunu kuşlar... Doğal döngünün devamlılığı, bu topraklarda gün geçtikçe sekteye uğruyor... Kuzeydoğa Dernegi’nin “Kars-Iğdır Doğal Zenginlik Projesi”, işte bu noktada devreye giriyor. Uzmanlar ve bilim insanları eşliğinde bölgenin doğasını canlandırmayı amaçlayan ekip, Sarıkamış Ormanları’na yerleştirdikleri, “fotokapan” adı verilen, harekete ve ısıya duyarlı fotoğraf makina sistemleriyle, büyük memeli popülasyonlarına yönelik araştırmalarını sürdürüyor; halkalama çalışmalarıyla kuş türlerinin sayılarını ve göçlerini takip ederek kayıt altına alıyor. Sulak alanların restore edilmesiyle birlikte, Kuyucuk Gölü ve çevresindeki kuş türleri için yaşam adacıklarını genişletiyor. Kars Doğa Festivali ise, kuş gözlemcileriyle yöre insanın buluştuğu, Kars’ın bilinmeyen doğal yüzünün aktarıldığı bir keşif sürecine dönüşüyor... “Doğu'nun Doğası”, Türkiye’nin doğasına, Türkiye’nin doğusundan uzanıyor.