"Hitit Devletinden, Türkiye Cumhuriyeti Devletine kadar Anadolu, onlarca uygarlık için vatan olmuş, tarihini de “İnsan” ve “At” beraber yazmıştır. Binlerce yıl boyunca Anadolu, her zaman kendi döneminin en iyi atlarının, en hünerli binicilerinin ve en iyi savaşçılarının yetiştirildiği bir merkez olmuştur.

Ancak bu muhteşem geçmişten elimize kalan hemen hemen bir hiçtir. Kendi atlarımızın soyları tükendi, ata sporumuz atlı okçuluğu unuttuk, başkalarından öğrenir hale geldik, Anadolu’nun oyunu cirit ayakta kalma mücadelesi veriyor, at geleneklerimizden tamamen çıktı. Köy düğünlerinde bile gelinler at binmiyor. En önemlisi, doğru at yetiştirmeyi ve at binmeyi unuttuk. Bir zamanlar, başkalarına örnek olan bizler artık at ve atçılık ile ilgili hemen herşeyi yabancılardan öğrenir hale geldik.

“Anadolu Sahnesinde At” belgeseli, bir yandan Anadolu’nun zengin atlı geçmişini, tarih öncesi devirlerden itibaren ele alarak anlatırken diğer yandan, 21. Yüzyıl Türkiye’sinde, geçmişini inkar edercesine göz ardı edilen ve unutulan atlı kültürümüzü, günümüz insanına hatırlatan bir çalışmadır.

Araştırması ve çekimleri beş seneye yayılmıştır."